Afyon Milletvekili ve Afyon Belediye Başkan Adayı Burcu KÖKSAL CHP Afyon mitinginde “Seçildiğimde, Afyon Belediye Başkanlığının kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak.” dedi ve hem CHP hem de siyasetin fitilini ateşledi.

CHP’de Genel Başkan ÖZEL, Uşak mitinginde dil sürçmesi diyerek konuyu örtmeye çalıştı. Ardından Ekrem İmamoğlu “Ya kendine başka bir iş bulacak, ya da başka parti bulacak.” diyerek sert bir tepki verdi. 

Sayın Köksal’ın DEM Parti ile ilgili açıklaması bana, J. ELLİOTT’anın psikoloji bilimi tarihine geçen ELLİOTT Deneyini hatırlattı. Konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm Deneyle ilgili Moris Levi’nin aşağıdaki yazısını okurlarımla paylaşmak istiyorum…

Jane Elliot’u psikoloji tarihine geçiren olay neydi? 

Jane Elliot sadece beyazların yaşadığı bir kasabada 3. Sınıf öğrencilerinin öğretmeniydi. 4 Nisan 1968 yılında siyahi aktivist Dr. Martin Luther King öldürüldü. Kendisi o dönemin en büyük ırksal eşitlik savunucusu idi. Bu yüzden önemli bir popülariteye sahipti. 

Çocukların “Dr.Martin L.King niçin öldürüldü?”, “Siyahi insan nedir, kimdir?” gibi soruları, Elliott’u derin derin düşündürmüştü. Bu konuda hemen kafasında bir senaryo oluştu. 

“8-9 yaşlarındaki hepsi beyaz olan öğrencilerini "mavi gözlüler" ve "kahverengi gözlüler" olarak ikiye ayırdı. Mavi gözlü öğrencileri sınıfın arkasına oturttu ve kahverengi gözlü öğrencilere de yeşil kartondan bir kolluk taktı. Sonra da Elliott;”

-" Burada ve her yerde kahverengi gözlü olanlar daha zeki daha temiz ve daha başarılıdırlar" dedi. 

Daha sonra tahtaya "MELANİN" yazdı ve şöyle izah etti; 

-"İnsanların göz rengini işte bu adını yazdığım kimyasal belirler. Doğum esnasında ne kadar fazla MELANİN salgılanırsa bebekler de o kadar zeki insanlar olurlar ve MELANİN bolluğu da göz renginden anlaşılır.

Kahverengi gözlü olmayanlar unutkandırlar, yaramaz olurlar ve kurallara daha az uyarlar. Söyleyin bakalım kahverengi gözlüler, hakikaten mavi gözlü olan sınıf arkadaşlarınız başarısız değil mi?" 

Kahverengi gözlü çocuklar neşe içerisinde öğretmenlerini onayladılar. Jane Elliott hemen kurallar koymaya başladı.

- "Bu günden sonra sınıftaki su sebilleri ayrılacak." kuralı ilk kuraldı. "Niçin?" diye sordu mavi gözlü bir çocuk ve ardından, kahverengi çocuklar; 

-"Sizden mikrop kapmayalım diye aptal" cevabını aldılar. 

Mavi gözlü çocuklardan biri bir anda bir şey fark etti ve Jane Elliott'a, 

-"Ama siz de mavi gözlüsünüz" dedi ve cevabı yine kahverengi gözlü çocuklardan aldı; 

-"Eğer kahverengi gözlü olsa idi müdür ya da müfettiş olurdu" diye… 

Bir anda kahverengi gözlü çocuklar lider ruhlu, kendine güvenir ve hoyrat olurken mavi gözlü çocuklar silikleşmiş ve ezik durmaya başlamışlardı. Elliott biraz ileri giderek, kahverengi gözlü çocukların yanlış yaptıklarında mavi gözlüleri cezalandırmasına izin de verdi ve çok acımasız olduklarını gördü. 

Sonraki bir iki günde mavi gözlü çocukların başarılarında ve kendilerine güvenlerinde hissedilir bir düşüş yaşandı. Kahverengi gözlü çocuklar mavi gözlüleri itip kakıyorlar, hor görüyorlardı ve işin garibi mavi gözlüler sadece boyun eğiyorlardı.

Öbür hafta Jane Elliott MELANİN hormonunu yanlış değerlendirdiğini hafta sonu okuyup inceleyince aslında MELANİN’in mavi gözlülerde daha fazla olduğunu ve zeki ve başarılı olanların aslında mavi gözlüler olduğunu söyledi. Yeşil kolluklar mavi gözlülere takıldı, sınıfta kahverengi gözlüler arka sıraya oturtuldular ve durum tamamen değişti. İlginç bir şekilde bir hafta boyunca aşağılanmış olan mavi gözlüler "iktidarı" ele geçirince daha az acımasız oldular ama bu sefer kahverengi gözlü çocukların başarılarında düşüş yaşandı. 

İki haftanın sonunda Jane Elliott çocuklara bir deney yaptığını ve MELANİN isminde bir hormon uydurarak son iki haftada hep birlikte öğrenip gözlemlediklerini hatırlattı. Çocuklar çok rahatladılar aralarında birbirlerine sarılıp ağlayanlar oldu ve hep birlikte ırkçılığı anlamış oldular.

Sebepsiz nefret içgüdüsü, sanki doğumdan itibaren hepimizde var öyle değil mi? Sadece ırklarla ilgili de değil. İnsanoğlu kendi gibi olmayana, kendi gibi yaşamayana, kendisinden farklı düşünene, daha zengin, zeki, itibarlı, eğitimli, etkin ve başarılı olana, yanlış yaptığını kendi fark edince doğruyu yapana, uyarana "nefret" hissi duyuyor. 

Dünya kurulduğundan beri sayısız göç, sürgün, zulme neden olan bu duygu tıpkı enerji gibi tükenmiyor, kaybolmuyor sadece şekil değiştiriyor. Daha da kötüsü bence bu güdüyü yok etmekle yükümlü olan kanaat önderleri, eğitimciler, din adamları, siyasetçiler "eşeğin gölgesi" ile ilgileniyorlar...

Eşeğin gölgesi öyküsüne gelince eski Atina’da önemli bir soruna çözüm aranırken kürsüye fikrini söylemek için filozof Demostenes çıkar. Ancak kekeme olduğundan sözünü dinletemez. İnsanlar sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir. Bunun üzerine Demostenes, 

-“Bir hikaye anlatıp ineceğim” diye bağırır ve sessizlik olunca anlatmaya başlar:

-“Bir yolcu Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralamış. O eşeğin üzerinde, kiralayan eşeğin sahibi de yayan olarak yanlarında beraber yola çıkmışlar. Derken öğle sıcağı bastırmış, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için durmuşlar ama hiç gölgelik yokmuş ve eşeğin sahibi hemen eşeğinin gölgesine sığınmış. 

 

Eşeği kiralayan, ‘Sen çekil gölgede benim oturmam gerek’ demiş. Eşeğin sahibi itiraz etmiş:

- ‘Tabi ki ben oturacağım, çünkü eşek benim.’ Yolcu; 

-" Ama eşeği kiraladım’ deyince de, 

-‘Ben sana eşeği kiraladım, gölgesini değil’ cevabını almış ve tabi sonunda aralarında kavga çıkmış.

Hikayeyi dinleyen herkes dikkat kesilmiş ve hikayenin sonunu bekliyormuş ama Demostenes bu noktada kürsüden inmiş ve uzaklaşmaya başlamış. 

Dinleyiciler, "Hey ne oldu sonunda? Hikayenin sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye dönmüş ve demiş ki; “Ben sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ama siz eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Artık ne fikrimi söyleyeceğim ne de öykünün sonunu” ve yürüyüp gitmiş.

Benim de size yazmış olduğum bu "sebepsiz nefret" konusu o kadar önemli olmasına rağmen ne yazık ki "eşeğin gölgesi" kadar bile dikkat çekmiyor."

Paylaşılamayan nedir? İdeolojiler mi? Tarihin yükü mü? Toplumsal saplantılar mı? İktidar mı? Şovenizm mi? 

Bana göre her biri "eşeğin gölgesi.”

Eğitim sistemleri, müfredatlar, inançları öğretenler, liderlikler ne yazık ki bu duygunun yanlış / ilkel ve herkese zarar verici olduğunu "Ama-fakat-ancak"sız vurgulamıyorlar ve her yıl anımsayacak vahşet ve acı çoğalıyor. (Moris Levi)

Bugün yaşadığımız seçim atmosferinde varsa yoksa Kürt seçmen ismi ile sosyal ayrımcılığı tahrik eden siyasiler, TV programlarına çıkan bilmem ne uzmanları Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarını bir şekilde ayırıma tabi tutuyorlar… 

Türkü ile Kürdü, Lazı, Boşnağı, Çerkezi, Arnavudu ile bu eşsiz coğrafyada yedi düvele karşı birlikte savaşmış ve İslam’ın hoşgörüsü ile et-tırnak olmuş güzel Anadolu’mun güzel insanlarını bölmeye kimsenin hakkı yoktur. İktidarı, muhalefeti ve adı bilmem ne uzmanı olan birilerinin bilerek ya da bilmeyerek bir oy uğruna, ülkemizi bölmek isteyenlere alan açıyorlar. Bunlara fırsat vermemek gerek…

Anayasal vatandaşlıkla kazanılmış olan “SEÇMEN” kelimesinin önüne veya arkasına; din, dil, ırk, mezhep kelimelerini koyarak anayasal vatandaşlığı örseleyen ifadeler demokrasiyle ve demokratik devlet düzeni ile bağdaşmaz… 

Hoşça kalın, sevgiyle kalın… 


YAZLIK FİDELER TOPRAKLA BULUŞTU

EL EMEĞİ, KAZANCA DÖNÜŞÜYOR

TÜRK KIZILAY BAYRAMPAŞA'DAN HASAN MUTLU'YA ZİYARET

ÜMRANİYE’YE 3 ALTIN MADALYA BİRDEN: AVRUPA’DA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDECEKLER

BAŞKAN EREN ALİ BİNGÖL, 19 MAYIS'I GENÇLERLE PLANLADI

ŞİLE’DE DOĞA MERAKLILARI 10. ŞAKAYIK ŞENLİĞİ’NDE BULUŞTU

FATURALARA YENİ DÖNEM GELİYOR

ÖZEL İNSANLARDAN, ÖZEL ÇALIŞMALAR SERGİLENDİ

BAYRAMPAŞA VAKFI’NDAN HASAN MUTLU’YA ZİYARET

BAYRAMPAŞA YEŞİLAY’DAN MUTLU’YA ZİYARET

SAPIK SUCU, HAKİM KARŞISINDA

İMAMOĞLU’DAN BAŞKAN BAHÇETEPE’YE TEBRİK ZİYARETİ

İSMETPAŞA MUHTARI VE AZALARIN’DAN MUTLU’YA ZİYARET

RUMELİ TÜRKLERİ DERNEĞİNDE BAYRAK DEĞİŞİMİ

PAŞA’LI MEHMET AKİF’TEN BÜYÜK BAŞARI

SULTANGAZİ BELEDİYESİ’NDEN ANNE ÇOCUK PİKNİĞİ

İSKİ’DEN DİJİTAL TEKNOLOJİ ATAĞI

BAYRAMPAŞA BELEDİYESİ MAYIS AYI MECLİSİ 1. OTURUM YAPILDI.

SANCAKTEPE'DE HIDIRELLEZ COŞKUSU

MALTEPE ORMANLARINDA TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ

DR. KADİR ÇETİN

EN AZINDAN EŞEĞİN GÖLGESİNİ MERAK EDER BELKİ BİRKAÇ KİŞİ...

Kadir Çetin Yazısı

9.03.2024 13:16:00

İstanbul

09.05.2024

  • İMSAK 04:02
  • GÜNEŞ 05:45
  • ÖĞLE 13:06
  • İKİNDİ 16:59
  • AKŞAM 20:16
  • YATSI 21:52
  • Perşembe 20.8 ° / 14.1 ° Güneşli
  • Cuma 17.8 ° / 13.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 13.8 ° / 11.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16